Hamile kalmak isteyen kadınlar için yumurtlama dönemi hesaplanma son derece önem arz etmektedir. Yumurtlama dönemi hesaplanması sayesinde kadının doğru zamanda cinsel ilişkiye girerek hamile kalma ve bebek sahibi olma yüzdesi artmaktadır ancak unutulmaması gereken şey, yumurtlama döneminin hesaplanması gebelikten korunmak için de %100 doğru değildir.
Kadınlarda yumurtlama dönemi için bilinmelidir ki; bebek istemeyen ve hamileliği planlamayan çiftlerin daha güvenilir doğum kontrol yöntemlerine başvurması daha doğru bir seçim olacaktır. Yumurtlama döneminin hesaplanması için bazı farklı yöntemler mevcuttur. Bunlar;
- Yumurtlama döneminin tahminini yapan hazır kitler: Vücut ısınızı ölçen ve yumurtlama günü hakkında bilgi sahibi olabileceğiniz kitler bulunmaktadır. Bu yöntemde sabahları ilk işiniz yataktan kalktığınız gibi vücut ısınızın ölçümünü yapmaktır. Tanımlanabilen bazal vücut ısısı yönteminde kadın, iki regl dönemi arasında her sabah vücut sıcaklığını ölçmeli ve aldığı sonuçları not etmelidir. Progesteron hormonunun etkisiyle yumurtlamanın ardından kadınlarda vücut ısısı genellikle 1 ila 1,5 derece kadar artmaktadır. Yumurtlamanın yaşanmadığı dönemlerde ise vücut ısısı sabit aralıklarda seyretmektedir. Kadınlarda vücut ısıları genellikle yumurtlama yaşanmaya başladıktan bir gün sonra yükselişe geçer. Elde edilen vücut ısısı tablosu verileri sayesinde, kadınlar ne zaman yumurtladığını anlayabilmektedirler.
- Adet döngüsü takibi: Yukarıda yer alan hazır kitin yanı sıra, adet döngüsünün takibi sayesinde de kadınlar yumurtlama dönemlerini pratik bir şekilde hesaplayabilmektedirler.
Regl Dönemi Döngüsü ile Yumurtlama Dönemi Hesaplama
Regl dönemi döngüsü düzenli olan kişiler için yumurtlama dönemi hesaplama çok daha basittir. Son görülen regl (adet) kanamasının ilk günü, aslında yeni bir regl döngüsünün başlangıcıdır. Beyin, hipofiz bezini, üreme sistemini harekete geçirmesi için uyarır. Hipofiz bezi, Folikül Uyarıcı Hormon ve Luteinleştirici Hormonunu salgılar.
Yumurta foliküllerinin uyarılmasını sağlayan Folikül Uyarıcı Hormonu sayesinde yumurtalık rezervinde bulunan yumurtalardan bir bölümü olgunlaşma sürecine girmeye başlar. Luteinleştirici Hormon ise olgunlaşan yumurtanın çatlamasını sağlama görevini görür. Bu sayede yumurta, döllenmenin gerçekleşeceği fallop tüplerine atılmaya başlar.
Yumurtlama dönemi hesaplama için öncelikle 2 adet döneminin başlangıç günlerinin arasındaki gün sayısını bilmektir. ‘’Regl Nedir’’ yazımızda da belirttiğimiz gibi sağlıklı kadınlarda regl dönemi ortalama olarak 28 günde bir gerçekleşir. Her 28 günde bir adet gören kadınlarda yumurtlama dönemi, bir sonraki adet kanamasının başlayacağı ilk günden önceki 14. güne denk gelmektedir.
Her 30 günde bir regl olan kadınlarda ise yumurtlama dönemi, yumurtlama takviminde 16. güne denk gelmektedir. Bu noktada en doğru hesaplamayı yapabilmek için 2 regl kanaması döneminin arasındaki sayıdan 14’ü çıkarmak lazım. Yani kısa 35 günde bir âdet gören kişinin yumurtlama dönemi hesaplanması; 35-14=21 şeklindedir. Bu noktada kadın, hamile kalabilme şansını artırmak için 21. günde cinsel ilişkiye girmelidir. Tabii bu kesin sonuç verecek anlamına gelmez. Hamileliğin sağlanması için o günden önceki ve de sonraki gün de cinsel ilişkiye girmekte fayda vardır.
Adet Düzensizliği Yaşayan Kadınlarda Yumurtlama Döneminin Hesaplanması
Üreme dönemine giren her sağlıklı kadın, ortalama 28 günde bir âdet kanaması görmektedir. Bu ortalamanın dışında yer alan bazı düzensizlikler bulunmaktadır. Yani 21 günden az ve 35 günden fazla aralıklarda görülen regl kanamaları var ise o kişide adet düzensizliği var denmektedir.
Günler bakımından görülen adet düzensizliğinin yanı sıra bir de daha nadir görülmekle birlikte 3 ya da daha fazla adet takvimi boyunca adet görülmemesi durumu görülebilmektedir. Adet süresinin normalden kısa ya da uzun sürmesi yani ortalama 28 günü geçmesi, âdet düzensizliği olarak görülmektedir. Bu durum ise çoğunlukla hormonal düzensizliklerden kaynaklanmaktadır.
Adet düzensizliği hormonal düzensizliklerin dışında ise;
- yumurtalık kisti,
- miyom,
- polip,
- diyabet,
- depresyon gibi farklı durumlarda da oluşabilmektedir.
