Zaman içerisinde diş köklerinde belirli sorunlar meydana gelebilmektedir. Diş köklerinde meydana gelen bu sorunlarda son aşama dişlerin çekilmesi olmaktadır. Ancak kimse dişlerini kaybetmeyi istemez. Diş köklerinin zarar görmesi durumunda diş kaybı yaşanmaması adına kanal tedavisi dişlere uygulanarak dişler kurtarılabilmektedir. Her bir dişte belirli sayıda kendilerine özgü bir kök sayısı bulunmaktadır. Dişlerde mevcut olan bu kökler ise ağızda görünmemekte ve kemiklerin içerisinde saklı olarak bulunmaktadır. Dişlerin köklerinde bulunan yumuşak bağ dokuları ise sinirler olmaktadır. Bu sinirlerin zarar görmesi durumunda son aşama dişlerin kaybı olmaktadır. Ancak sinirlerin zarar görmesi durumunda diş kaybından önce belirli uygulamalar gerçekleştirilerek dişler çekilmekten kurtarılabilmektedir. Diş köklerinde bulunan ve sinirlerin hasar görmesi durumunda meydana gelen sorunların giderilmesini sağlayan bilim dalına ise endodonti denmektedir. Bu bilim dalı sayesinde diş köklerinde meydana gelen sorunlar, çatlaklar, kırıklar, derin çürükleri, iltihaplar ve dişlerde meydana gelen travmalar giderilmektedir. Böylelikle de sorun giderilmesiyle birlikte dişler çekilmekten kurtularak eski fonksiyonlarına devam edebilmektedirler.
Kanal Tedavisi
Dişlerde ve köklerinde meydana gelen birtakım sorunlar dişleri çekilme aşamasına kadar getirebilmektedir. Çiğneme esnasında zorluk yaşanması, sıcak ve soğuk gıdalarla dişlerin hassasiyet çekmesi, dişlerde görülen çürükler, dişlerde meydana gelen şişlikler ve kızarıklıklar gibi durumlar dişlerin kanal tedavisi görmesini gerektirmektedir. Tüm bu belirtiler dişlerin köklerinde oluşan sorunların habercisi olabilmektedir. Bu sorunlarla beraber diş köklerinde sorunların meydana gelmesi dişlere kesinlikle kanal uygulamalarının yapılmasını gerektirmektedir. Bu durumu ihmal etmek ise zaman içerisinde sorun yaşanılan dişlerin kayıplarına sebep olabilmektedir. Belirtileri yaşayarak diş köklerinde sorun olan kişilerin hemen bir diş hekimine görünmeleri gerekmektedir. Bununla birlikte tedavi süreçlerini de aksatmamaları gerekmektedir.
Kanal Tedavisi Uygulamaları
Köklerden kaynaklı olarak durumu ağır olan dişlere uygulanan kanal tedavisi uygulamaları bu dişlerin kurtarılmasını sağlamaktadır. Yapılan bu uygulama doğru teknikler ve doğru adımlar uygulandığında büyük ölçüde başarı ile sonuçlanmaktadır. Bu sebepten dolayı da uygulamanın yapılırken gerekli tekniklere ve adımlara dikkat edilmesi diş için hayati önem taşımaktadır. Bu uygulamada yapılan işlemler şu şekilde olmaktadır;
- İlk olarak kanal tedavisinin yapılacak olduğu dişe lokal anestezi uygulaması yapılması gerekmektedir. Sorunlu dişe ve sorunlu dişin çevresine uygulanan lokal anestezi ile uyuşturulma işlemi uygulanmaktadır.
- Lokal anestezi uygulanarak uyuşturulmuş olan bölgede bulunan enfekte yapılar ve çürükler son derecede iyi bir şekilde temizlenmelidir. Bu şekilde bu yapılar uzaklaştırılarak köklerde bulunan kanallara giriş gerçekleştirilmelidir.
- Köklerin kanallarının uzunlukları cihazlar eşliğinde belirlenmelidir.
- El aletleri ve döner aletler ile köklerde var olan kanalların şekillendirilmesi gerekmektedir.
- Dezenfektan maddeler ile köklerde var olan mikroorganizmaların kanal için oldukça iyi bir şekilde temizlenmeleri ve köklerden uzaklaştırılmaları gerekmektedir.
- Son olarak gerekli işlemler gerçekleştirildiğinde kök kanalları doldurulmalıdır. Doldurulan kök kanalları ardından bu kanalların üst kısımları restore edilmelidir.
Kanal Tedavisi Sürecinde Başarı
Çürüyerek çekilme aşamasına kadar gelmeye yakın olan dişler kanal tedavisi yöntemi sayesinde yeniden haya döndürülebilmektedir. Bunun için başarı oran doğru adımlar ve teknikler uygulandığında son derecede yüksek olmaktadır. Bu noktada dişlerin çekilmenin bir adım öncesi olan bu sorunlar meydana geldiğinde kişilerin iyi bir hekime muayene olarak bu işlemleri yaptırmaları gerekmektedir. Bu aşamaya gelen dişlerin kesinlikle ihmal edilmemeleri gerekmektedir. Çünkü bu adımdan bir sonraki adımın dişin çekilmesi olduğu kesinlikle unutulmaması gereken bir durumdur. Doğru işlem ve teknikler uygulandığında başarı oranı yaklaşık olarak %90 ila 95 arasında olmaktadır.