CİLT SORUNLARINA VE ERKEN YAŞLANMAYA YOL AÇAN NEDENLER

cilt bakımı

Cilt sorunlarına neden olan etkenler nelerdir? Hangi tip durumlar cilt sorunları ile karşı karşıya kalırız?

Bu aralar arkadaş ve danışan sohbetlerinde en çok sorulan ve kaygı duyulan konu cilt kırışıklıkları ve bi dolu cilt gençleştirme yöntemi. Şu kremi mi denesek yoksa bu yöntemi mi? Yeni bir ürün çıkmış , yeni bir yöntem bulunmuş cildi 10 yaş gençleştiriyormuş bu aralar en çok duyduğum sohbet konusu . Bir hap yutayım , midemi aldırayım zayıf kalayım , bıçak altına yatayım , enjeksiyonlar kullanayim genç kalayım , beden için hiç bir emek sarfetmeden iyi görünme kaygısı sarmış durumda herkesi.

Cilt yaşlanması bir çok kişide kaygı uyandıran bir konu, bukadar çok konuşulunca bu yazıyı yazma ihtiyacı duydum.

Özellikle kadınlar ciltlerine çok fazla zaman ve para harcarlar . Harika görünen bir cilde sahip olmak için ilgilenilmesi gereken ilk ortam beyindir halbuki .

Cilde az yada çok yağ salgılamasını söyleyen beyindir, destekleyici kolejen üretimini kontrol eden beyindir , cilt hücresi oluşumunu yöneten de beyindir .

Cilt bakımını dışardan içeriye değil içerden dışarıya doğru olduğunu düşünmeye başlamalıyız.

Aynaya baktığınızda ne görüyorsunuz? Kırışıklıklar, ince çizgilerle dolu veya sarkmış bir ciltse görülen hemen estetik cerrahlara , güzellik uzmanlarına koşmayın.

Önce erken yaşlanmanın beyinden kaynaklanan bu yaygın sebeplerine bakın. Aynı şey akne sorunları için de geçerli. Pahalı akne solisyonları için kozmetik reyonuna koşmadan önce bir dakika durup vücudun içinde ve beyninizde neler olduğu, yaşam tarzınızı , hem beyninizi hem cildinizi etkileyen çevresel koşulları düşünün .

Beyninizi iyileştirerek cildinizin görüntüsünü güzelleştirebilirsiniz.

Beyin ile cilt tamamen birbirine bağlıdır, bu bağlantıyı günlük cümlelerimizde bile kullanırız.

Okadar sinirlendi ki kıpkırmızı oldu.

Utanınca yanakları al al oldu.

Heyecandan tüylerim diken diken oldu.

Üzüntüden uçuk çıktı.

Gerginlikten ellerim buz kesti ve buna benzer duygular, beyin ve cilt arasında bağlantı olduğunu belirten bi dolu cümle.

Zaman zaman kişilerin yaptıkları işleri yada beslenme şekillerini gözlemleyip yaşlarını tahmin etmeye çalışırım . Banka da , yolda, restaurantlarda, tatilde hastanelerde .

İşten eve evden işe rutin bir hayat sürenlerin, doymak için yemek yiyenlerin , beslenme alışkanlıkları kötü olanların, kendime ayıracak hiç zamanım yok diye şikayet edenlerin, kendisi dışında dış dünyada olan bitenleri sürekli şikayet edenlerin, masa başında , arabalarda, televizyon başında hareketsiz zaman geçirenlerin, toplu taşımalarda işten mutsuz,

yorgun ve umutsuz bakışlarla evin yolunu tutanların , yaşlarının genelde olduklarından fazla gösterdiğini gözlemliyorum.

ÇÖZÜLMEMİŞ DUYGUSAL SORUNLAR CİLDİNİZE YANSIYABİLİR

Duygularınızı içinizde tutmayın ve acılara tutunmayın.

Çok sayıda araştırma psikolojik stres yaşadığınızda beyniniz cildinize fiziksel bir saldırı oluyormuş gibi mesaj gönderdiğini göstermektedir. Bunun sonucu teşhis konulamayan kızarma , akne kızarıklık veya koruyucu yağların üretiminde saç uzaması gibi işlevlerde düşüş oluşur, buda stresten saçlarım dökülüyor, cildimde nedensiz kızarıklık, yaralar oluşuyor diye verdiğiniz şikayetin cevabıdır aslında.

Üniversiteye hazırlık döneminde soru kitapçıklarının üstüne dökülen kirpiklerimi ve elimi her attığımda avuç avuç dökülen saçlarımı hatırlıyorum da, sınav stresi , sevgili ile yaşanan gerginlikler , yeni işiniz, alışmaya çalıştığınız yeni çevreniz, yada mevcut işinizde yetiştirmeye çalıştığınız projeniz, mutsuz gittiğiniz ve sürekli sendromlardan bahsettiğiniz işiniz … Gerginseniz cildinizin arıza vermesi olasıdır.

Cildinizin sağlık ve görüntüsünün beyin sağlığınızı yansıttığı açıkça ortada.

Kalbe iyi gelen şey beyne iyi gelir , aynı şekilde beyne iyi gelen şey kalbinize iyi gelir.

Yaşadığınız sorunları geleceğinize taşımayın ve mevcut duruma isyan etmekten vazgeçin ya durumu iyileştirmek için çaba gösterin yada mevcut durumu kabullenin. Her çözümsüz şikayeti bir kırışıklık ve beyin hasarı olarak düşünün .

KAFEİN : Kahve, çay çikolata ve bazı bitkisel karışımlardan aldığımız fazla kafein cildi kurutur buda kırışık görünmesine sebep olur.

Kahve yerine yeşilçay tercih edebilir veya günlük kahve tüketimini 1 bardak ile sınırlayabilirsiniz.

HAREKETSİZLİK : Masa başında , arabada, evde, koltukta, tv karşısında geçen hareketsiz bir yaşam kan dolaşımını da yavaşlatır . Cildi canlandırmak icin kan dolaşımını destekleyin, hareket edin ve kan dolaşımını hızlandıran egzersizleri rutininize ekleyin.

Beyne kan akışını tetikleyen ve genel beyin işlevlerini geliştiren faktörler aynı zamanda cildinizi yeniler ve ona sağlıklı bir parlaklık verir.

ALKOL : Alkol vücudu kurutur , kan damarlarını ve cilt gözeneklerini genişletir . Alkol cilt hücresinin yenilenmesinde rol oynayan A vitaminini de tüketir . Aşırı alkol tüketimi karaciğere zarar verir vücuttan toksinleri atma yeteneği de azalır, biriken toksinler daha yaşlı görünmenizi sağlar.

Alkol tüketimini haftanın belli günleri sınırlayabilir , serbest gün sonrası bedeni arındıracak beslenme ve egzersiz programı uygulayabilirsiniz.

SİGARA : Nikotin cilde kan akışını azaltır, sağlıklı parlayan bir cilde kavuşmanıza engel olur . Yapılan araştırmalar göre sigara içenlerin sadece yüzlerine bakarak tespit edildiği “tiryaki yüzü” diye adlandırdıkları yüze sahip olanların daha yaşlı gösterdiği bilimsel olarakta kanıtlanmış bir gerçek .

Üzgünüm sigara konusunda serbest gün önerisi veremeyeceğim, tamamiyle bırakmaniz gerekir.

KÖTÜ BESLENME : Yediğimiz her besin her 30 günde bir kendini yenileyen cilt hücrelerinizin yeniden oluşumu için yakıt sağlar. Kötü beslenme arabaya aldığınız kötü yakıt gibidir, kötü yakıt arabanızı, kötü besin cildi bozar ve daha yaşlı görünmenizi sağlar , Omega 3 yağ asitleri açısından zengin bir beslenmeyle birlikte mevsiminde meyve ve sebze tüketimine dikkat edin.

AŞIRI ŞEKER TÜKETİMİ : Yayımlanan bir araştırmaya göre şeker tüketiminin AGE adı verilen zararlı moleküller üretmek üzere proteinlere bağlandığı doğal bir süreç olan glikasyonu arttırdığı ortaya konulmuş. Anlaşılır bir dil ile söyleyecek olursak Age ler beyne zarar veriyor, ayrıca cildin sıkı ve yumuşak olmasını sağlayan kolejene de zarar veriyor nekadar şeker tüketirseniz bu proteinlere okadar zarar veriyor ve yüzünüze okadar kırışıklık ekleniyor, davetlerde tükettiğiniz o bi dolu kek, pasta ve kurabiyeleri tüketip üzerine güzellik merkezlerinden aldığınız tüp tüp kolejenleri içenlerdenseniz tüm alışkanlıklarınızı gözden geçirmenizde fayda var.

AŞIRI KİLO ALIP VERME : Her kilo aldığınızda cilt esner büyüyen ölçünüze yer açmak için, her kilo verdiğinizde de küçülen şeklinize uymak için kasılır , sürekli kilo alıp vermek dönüşü olmayan bir noktada esnetebilir buda sarkmalara yol açar.

Sürekli yeni kararla alıp yeni diyet denemeleri yapıp, bedeni yormak yerine alışkanlıkları değiştirip sağlıklı yaşamı yaşam şekli haline getirmeye çalışın.

YETERSİZ SU TÜKETİMİ : Milyon kez açıkladığımız bu konuyu tekrar tekrar açıklama ihtiyacı duyuyorum, bedenin %70 i su ise bedeni susuz bırakmamalısın, gün içinde (ben öğünler hariç saat başı öneriyorum) mineral oranı yüksek su tüketmelisin , beden her susuz kaldığında organlardaki suyu kullanır buda hem bedende hasarlara, hem kuruluğa neden olur. Kuruluk erken kırışma demektir.

YETERSİZ UYKU : Yetersiz uykunun cilde yansıması için bilimsel kanıtlara ihtiyacımız yok , uykusuz kaldığınız sürelerde aynada nasıl göründüğünüze bakmanız yeterli, yorgun bir cilt herzaman yaşlı görünür , cilt uykudayken yenilenir, özellikle büyüme hormonunun salgılandığı 22.00 ila 2.00 saatleri arasında en üst düzeyde salgılanmaktadır.

Ayrıca imkanınız varsa 12.00 ile 13.00 saatlerini uykuya ayırın

STRES : Stresin beyin ve cilt arasında güçlü bir bağlantısı olduğundan bahsetmiştik, İhtiyaç duyduğunuzda yardım almaktan çekinmeyin .

Profesyonel destek almak bir zayıflık göstergesi değildir.

HORMONAL DEĞİŞİMLER : Ergenlikte çıkan sivilceler, Pms, menapoz öncesi , menapoz , antropoz, polikistik over sendromunda ortaya çıkabilen hormon iniş çıkışları cilt ve saçlarda problemlere neden olabilir , cilt kuruluğunun sebebi tiroitlerin yetersiz çalışması olabilir. Belirli periyodlarla kan tahlilleri yaptırın ve kontrollerinizi aksatmayın.

GÜNEŞ : Çok güzel bir uygulama keşfettim , bulunduğunuz ili giriyorsunuz ve hangi saatlerde güneşlenmeniz gerektiğini size söylüyor. Sağlıklı D vitamini için gün ışığı almak önemlidir ama bu konuda dikkatli olmalıyız.

Güneş kremleri ile korunarak D vitamini alamayız ama tehlikeli saatlerde güneşe çıkarakta cildimize zarar verebiliriz

KİRLİLİK VE ÇEVRESEL TOKSİNLER : Gaziantep’i her ziyaret edişimde özellikle kış mevsiminde beyaz kıyafetlerimin grileştiğine ve cildimi pamukla temizlerken kömür lekesi gibi bir tabaka oluştuğuna tanık oluyorum. Sanayi şehri olması ve kışın ısınma şekillerinden kaynaklı oluşan kirlilikten kaynaklı. Çevresel kirlilik sadece cilde değil beynede zarar veriyor. Yeşil alanlarda zaman geçirmeye özen gösterin, nefes çalışmaları ile oksijeni içinize çekin, sabah ve akşam cilt temizliğine önem verin.

İKLİM : Kuru bir iklimde yada çöl ikliminde yaşıyorsanız cildiniz bu kuruluktan etkilenir. Benim cildim iklimi bırakın, aynı şehirde lokasyon değiştirdiğim de başka bir yerde yüzümü yıkadığımda bile suyun sertlik derecesinden etkilenip pul pul dökülüyor. Bu durumda doğal yağlarla cildi içerden beslemeli ve mineral alımına özen göstermeliyiz.

SEKS : Bu kelimeyi duyduğumuzda aklımıza erotizm geliyor sanırım ve kullanmaktan, konuşmaktan çekiniyoruz , çekindiğimiz için baskılıyoruz ve türümüzün devamı için gerekli olan yeme içme gibi doğal olan bu ihtiyacı çekinip baskıladığımız için bi dolu cinsel problemle savaşıyoruz.

Halbuki Maslow un ihtiyaçlar hiyerarşinde fizyolojik ihtiyaçlar olarak ilk sıralardadır nefes alma, yeme, içme ve cinsellik.

İyi ve düzenli bir cinsel hayat östrojen ve Dhea gibi yumuşak ve sıkı bir cilt sağlayan hormonlarım artmasını sağlar. Ruhunuza iyi gelen düzenli bir cinsel yaşam cildinize de iyi gelir ve sizi olduğunuzdan 10 yaş genç gösterebilir .

Tüm yaşam alışkanlıklarınızı gözden geçirin ve bunları yaşamınıza dahil ettikten sonra ihtiyaç duyuluyorsa diger yöntemlere başvurun. Bakımınızı içerden dışarıya dogru yapın.

E-bültene Abone Ol Merak etmeyin. Spam yapmayacağız.

Yazar

Duygularımı uzun yazılarla ifade etmeyi, hafiflemeyi ve hafifletmeyi, kedileri, köpekleri , doğanın binbir rengini , denizin mavisini , fok balıklarıyla yüzmeyi , yaşanmış hikayeleri izlemeyi , dostlarla içilen kahvenin lezzetini, dünya lezzetlerini ve anne yemeklerini , sporun her türlüsünü ama en çokta pilatesi, dağlara tırmanmayı, yeni yerler görmeyi , gece denize girmeyi , canım istediği an dans etmeyi, babamı ozledıgımde Neşet Ertaş dinlemeyi , piyano sesi ile sakinleşmeyi, zamansız gelen süprizleri ve midemde uçuşan kelebeklerin yaşattığı o hissi hep çok sevdim .

Hayat deneyimlerimi ve almış olduğum eğitimleri yaşam şeklimle birleştirip , cevreme hem fiziken hem de ruhen hafifleten çözümler sunmak , başkalarının hayatlarındaki olumlu degısımlere katkı sağlamak ve bunlara tanık olmak en büyük mutluluğum

İlgili Yazılar

Başka Yazı Yok

Giriş Yap