Yumurtalık kanseri kadınlarda sık görülen ve geç farkedilen bir kanser türüdür. Yumurtalık kanseri sinsice ilerleyen bir hastalık olduğu için geç anlaşılıyor.
Karın ağrısı, karın bölgesinde şişme, kabızlık ve gaz gibi şikayetlere neden olan yumurtalık kanseri, Türkiye’de her yıl 100 bin kadından 7’sinde tespit ediliyor. Saydığımız belirtilere başka hastalıklarda da sık karşılaşılması nedeniyle yumurtalık kanserinde tanı koymak zorlaşıyor. Acıbadem Maslak Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum, Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Mete Güngör, yumurtalık kanseri riskini azaltan 10 etkeni anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Aile hikayesinin bilinmesi
Yumurtalık kanserlerinin yüzde 10-15’i genetik geçişle ortaya çıkıyor. Bu nedenle ailesinde yumurtalık kanseri ve meme kanseri olan bireylerin bilinmesi ve farkındalık çok önemli. Aile hikayesini biliyor olmanız sizin ve doktorunuzun riski azaltmak için daha aktif kararlar alınmasına yardımcı olur.
Yumurtalık kanserine karşı sağlıklı diyet
Doğru ve sağlıklı beslenme bütün kanserlerde olduğu gibi yumurtalık kanserlerinde de çok önemli. Size kilo aldırma ihtimali olan yağlı besinlerden, aşırı kırmızı et ve işlenmiş et ürünlerinden uzak durun. Yapılan çalışmalar özellikle düşük yağlı diyet, taze meyve tüketimi, zencefil, domates suyu, yeşil çay, biberlerin bitki türleri, kuruyemişler, marul ve keten tohumu tüketilmesinin yumurtalık kanseri riskini çeşitli oranlarda azalttığını gösteriyor.
Düzenli egzersiz
Vücudumuzdaki yağ oranı ile kanser arasında yakın bir ilişki bulunuyor. Yağ dokusundan salınan fazla miktardaki östrojen yumurtalık kanseri riskini artırıyor. Bu nedenle yapacağınız egzersizler ve spor ile kilolarınızdan kurtulabilirsiniz. Yağ oranınız düşeceği için kanser riskiniz de azalacaktır.
Rutin kontroller
Yaş ilerledikçe yumurtalık kanseri görülme oranı artıyor. En sık 63 yaşında görülüyor. Bu nedenle rutin kontrolleri ihmal etmemek çok önemli.
Genetik test
Bir kadının hayat boyu yumurtalık kanseri olma ihtimali yüzde 1-2 seviyelerinde. Ancak genetik olarak ailesinden gelen BRCA1 ve BRCA2 genetik mutasyonları varsa bu oran BRCA1 için hayat boyu riskini yüzde 40’a, BRCA2 için de yüzde 10-20’ye çıkartıyor. Bu nedenle bu mutasyonlara sahip olduğu bilinen kadınlarda belli yaş gruplarında ameliyat önerilebiliyor.
Annelik ve emzirme
Doğurganlık ve emzirme dönemi yumurtlamanın kesintiye uğradığı süreçler. Sık yumurtlamanın yumurtalık kanserinin oluşumunda rol oynadığı düşünülüyor. Bu nedenle çok doğum yapmış, özellikle erken yaşta gebelik yaşamış kadınlarda ve uzun süre emziren kadınlarda yumurtalık kanseri riski azalıyor.
Doğum kontrol hapı
Yumurtlamayı engelleyen doğum kontrol hapları yumurtalık kanseri riskini azaltıyor. Genç yaş grubunda (20’li 30’lu yaşlar) toplam 1 yıllık devamlı veya aralıklı doğum kontrol hapı kullanmış olan kadınların hayat boyu yumurtalık kanseri riski yüzde 50 azalıyor. Kullanma süresi uzadıkça risk azalıyor ve ilacı kesseler dahi koruma uzun yıllar devam ediyor.
İlaç ve vitamini bilinçli kullanmak
Androjen içeren ilaçların, menopoza girdikten sonra sadece östrojen içeren ilaçların ve doğurganlığı artırıcı ilaçların kullanımı yumurtalık kanseri riskini artırabiliyor. Bu nedenle bu ilaçların kullanılmasını gerektiren durumlarda doktorunuzla bu olasılıkları konuşun. İlaç şeklinde veya güneşle D vitamini alınması kanser riskinizi azaltıyor.
Talk pudrası kullanmamak
Genital bölgede hijyenik amaçlı kullanılan ürünlerde bulunan talk pudrasının kullanılması yumurtalık kanseri riskini artıran faktörlerden biri olarak karşımıza çıkıyor. 1970’lerden beri vücut ve yüz pudralarında talk ve asbestoz kullanılmıyor. İçinde talk olan ürünlerden uzak durun.
Cerrahi müdahale
Son yıllarda yumurtalık kanserlerinin yarısının tüplerden kaynaklandığı görülmüştür. Bu nedenle tüp ligasyonu yapılması veya tüplerin alınması yumurtalık kanseri riskini yarı yarıya azaltıyor. Ayrıca rahmin alınması da 1/3 oranında yumurtalık kanseri riskini azaltıyor.