Çağın rahatsızlığı migren, ülkemizde her 5 kadından ve her 10 erkekten birinde görülüyor. Ancak her baş ağrısı da migren değildir. İşte yarım baş ağrısı olarak da bilinen migrenin belirtileri, tetikleyici faktörleri ve tedavi yöntemleri…
Migren Nedir ve Belirtileri Nelerdir?
Migrenin en basit tanımı yarım baş ağrısıdır. Ancak her yarım baş ağrısı, migren değildir. Hastalığa, baş ağrılarına bulantı, kusma, ışık ve ses hassasiyeti gibi belirtiler de eşlik eder ve kişinin günlük işlerini yerine getirmesini engeller. Ağrılarınıza bu belirtiler eşlik ediyorsa, mutlaka bir nöroloji kliniğine başvurun.
Migrende Atak Süreleri
Migrende aile hikayesi önemli. Migrenli hastaların yüzde 70’inin ailede üyeleri de bu hastalığa sahip.
Migren ağrısının şiddeti kişiden kişiye değişmekle birlikte ataklarının da süresi değişiklik gösterebiliyor. Bazı ataklar bir günde geçerken, bazıları 2-3 gün sürebilir. Ülkemizde her 5 kadından ve her 10 erkekten birinde migren görülüyor.
Migren Ataklarını Tetikleyen Faktörler
Gürültü
Ortamın fazla gürültülü olması migren ataklarına sebebiyet verir. Fazla ışık altında kalmak da atakların sebeplerinden biridir. Hastalar atak yaşadıkları zaman karanlık ve sessiz ortamda dinlemelidir.
Öğün atlamak
Uzun süre açlık migren ataklarına neden olabilir. Bu nedenle az ve sık beslenmeye dikkat edin.
Uyku düzensizliği
Her gün belirli zamanlarda uyuyup uyanın. Hafta sonları çok fazla, hafta içi ise çok az uyumak sakıncalıdır. Çoğu erişkin için gece ihtiyaç duyduğu uyku süresi yaklaşık 6-8 saattir. Uykudan baş ağrısı ile uyanmak olası bir uyku bozukluğunun göstergesidir.
Kan şekerinin düşmesi
Kan şekerinin düşmesi, atakları tetikleyebilir. Günde üç kez, düzenli aralıklarla, protein, meyve, sebze ve karbonhidrat içeren öğünler tüketilmelidir. Çok fazla şeker, kan şekerinin hızlı yükselmesine ve bu da tekrar hızlı düşmesine yol açar. Sonuç olarak baş ağrısını tetikleyebilir.
Yeterli su içilmemesi
Vücudun susuz kalması, baş ağrısına neden olabilmektedir. Kafein uyarıcı bir maddedir ve kullanan kişilerde kafein yoksunluğu baş ağrısına neden olabilir. Kafeinin kaynağı genellikle kahve, çay, asitli içecekler ve kafein içeren ağrı kesicilerdir.
Mükemmeliyetçi yapı
Yapılan araştırmalar migrenden muzdarip kişilerin çoğunluğunun mükemmeliyetçi bir yapıya sahip olduğunu gösteriyor. Bütün sorumlulukları üstlenen, hayır demeyi beceremeyen, her şeyi mükemmel şekilde yapmaya çalışan insanların başı daha çok ağrıyor.
Başınızı Bu Yiyecekler Ağrıtabilir
Avrupa’daki baş ağrısı merkezleri ve ABD’deki tıp kongrelerinde yapılan araştırmalar bazı yiyeceklerin migreni tetiklediğini ortaya koydu. Bu yiyecekler başında peynir, süt, fıstık, badem, vanilya, buğday, deniz ürünleri geliyor. Eğer siz de migren atakları yaşıyorsanız, beslenme düzeninizi değiştirebilirsiniz.
İşte dikkat etmeniz gerekenler…
- Çikolata tüketimini sınırlandırın.
- Peynirler, migreni artırıcı özellikte maddeler içerir. Dikkatli olun.
- Fazla tuzlu besinlerden kaçının.
- Soya sosu ve kabuklu deniz ürünlerinden uzak durun.
- Nitrit içeren sucuk, salam, füme etler, salamura etleri hayatınızdan çıkarın.
- Aspartamin de migreni tetiklediği yönünde çalışmalar mevcut. İçerisinde aspartam bulunan light içecekler ve yiyecekleri sık tüketmeyin.
- Kafein içeren çay, kahve ve kola gibi içeceklerden uzak durun.
Migren Kadınlarda Daha Çok Baş Ağrıtıyor
Kadınlarda migren erkeklerden yaklaşık iki misli daha fazla rastlanır. Adet öncesi dönemde de migren atakları sıklaşır. Migren kadınlar da daha sık görülmesinin nedeni hem psikolojik hem de bedenseldir. Kadınlar erkeklere oranla öfke, endişe ve korku gibi duygularını dışa vuramaz ve içlerinde bastırır. Stres ve gerilim, baş ve boyun bölgesindeki hassas yapıları uyararak ağrıları tetikler. Östrojen, progesteron arasındaki dengesizlikler de atakları artırabilir.
Migren Çocuklarda da Görülüyor
Günümüzde çok sayıda çocuk, migrenle mücadele ediyor. Hastalık, 6-15 yaş grubunda yüzde 40, 15 yaş sonrasında ise yüzde 75 sıklıkta görülüyor. Ergenlik döneminde kızlarda migren sıklığı 2 kat daha artıyor. Ebeveynde varsa çocukta görülme olasılığı da yükseliyor. Migren ataklarında anne babalar, çocuklarına ağrı kesicileri doktor tarafından belirlenecek şekilde ve miktarda kullanılmalıdır.
Migrende Tedavi Yöntemleri
Antidepresan ilaçlarla önleyici tedavi
Basit ağrı kesiciler ile geçmeyen ağrılar için daha kuvvetli ağrı kesici ilaçlar verilebilir. Antidepresan, beta bloker ve antikonvülzan ilaçlar gibi önleyici tedaviler uygulanabilir. Antidepresan ilaçların migren ataklarında etkili olup olmadıklarına karar verebilmesi için en az 1-2 ay kullanılmalıdırlar. Bu ilaçlara nörogların tavsiyesi ve kontrolü ile başlanmalı ve devam edilmeli.
Botoks
Botoks, cerrahi olmayan bir yöntemdir. Yüzde oluşan mimik kırışıklığı ve çizgilerini hafifletmek için kullanılır. Son yıllarda yapılan araştırmalar botoks uygulamalarının migren ataklarına karşı da etkili olduğunu gösterdi. Ağrının başlangıç noktalarına botoks uygulanır ve genellikle bir hafta içinde ağrılar azalır. İşlemin 6 ay süre ile tekrarlanması gerekmektedir.
Akupunktur
Migren tedavisi için botoks ve akupunkturdan yararlanabilirsiniz. Akupunktur vücutta tetik noktası dediğimiz noktaları çeşitli şekilde uyararak yapılan bir yöntemdir. Bu noktaların özelliği ciltteki sinirlerin dağılımıyla ilgilidir. İğneli akupunktur, elektro-akupunktur, lazer akupunktur, akupressör ve benzeri yöntemlerle vücudun elektrik ağından faydalanarak atakları önlemek ve esas amaç olarak bu atakların gelmesine sebep olan ana nedene yönelik tedavi şeklidir.
Kalsiyum Desteği
Düzenli kalsiyum desteği kullanmak migren ataklarını seyrekleştirir ve atakların şiddetini düşürür. Sık sık atak yaşıyorsanız önce testler yaptırarak kalsiyum seviyesini ölçtürün. Doktorunuzun önerdiği ölçüde kalsiyum desteklerinden faydalanın.
Meditasyon
Gevşeme, nefes egzersizi, meditasyon ve stres yönetimi de hastalığın tedavisinde etkilidir.
Bitkisel çözümler
Papatya, yeşil ve biberiye çayları antioksidan içerikleriyle baş ağrısında rahatlatıcı etki gösterirler. Lavanta yağı ile başınızın şakak kısmına ve boynunuza masaj yapabilirsiniz. Bu masaj da ağrının etkisini azaltacaktır. Lavanta kokusunda hoşlanmıyorsanız aynı masajı nane yağı ile de uygulayabilirsiniz.
