Aşı Patenti
Patent “Ne patenti? O insanlığa ait, patent filan yok. Güneşi patentleyebilir misiniz?” diye sormuştu Doktor Jonas Salk, kendisine sorulan “bu aşıda patentin sahibi kim?” sorusuna karşılık.
Bahsedilen patent, Doktor Salk’ın bulduğu çocuk felci aşısı hakkındaydı. 1952 senesinde çocuk felci vakaları oldukça artmış ve sadece ABD’de bu salgının ulaştığı sayı yaklaşık 60 bin civarındaydı. Doktor Salk yaptığı bilimsel çalışmalar neticesinde iki sene içinde aşıyı buldu. Ve ilk olarak eşi ve üç çocuğu üzerinde denedi. Salgının beşinci senesinde Dr. Salk’ın bulduğu aşı sayesinde hastalık ABD’de yüzde 90 oranında azalmıştı. O dönem için ülkesinin kahramanıydı . O’nun ‘Biyofilozofun babası’ olarak anılmasını sağlayan şey ise sadece aşıyı bulması değil, aşının patentini de almamış olmasıydı.
Eğer Dr. Salk aşının patentini alsaydı ne kadar para kazanırdı? 2012 senesinde Forbes dergisinde Amar Prabhu’nun ortaya koyduğu hesaplamaya göre bu rakam 7 milyar usd. Kendisi zamanında bu rakamı öngörmemiş diyebilirsiniz, bilim insanı olarak çok para kazanabileceğini biliyordu. Ama O başka bir tercih yaptı. Daha doğrusu başka bir tercih yapmadı. Olması gerekeni yaptı.
Korona Aşısının Durumu
Bir seneyi aşkın zamandır dünyamız Covid-19 salgını ile karşı karşıya. Pandemi süreci üzerine çok şey yazıldı ve yazılacak. Biontech-Pfizer, Moderna, AstraZeneca, Sputnik V, Janssen, Novavax, Sinovac, Sanofi, Valneva, Curevac şuan bulunan aşı isimleri. Hepsi de “patentli” aşılar. Yani üretimi ve satışı sadece patent sahibinin tekelinde olan aşılar. Aylardır aşı haberleri okuyoruz. Kanada her bir vatandaşı için 9 doz aşı almış, İsveç 4 doz gibi rakamlar dolanıyor. Aşıya hala ulaşamamış olması bir yana, aşı siparişi verememiş ya da yeterli sayıda verememiş onlarca ülke var.
Hindistan ve Güney Afrika ve bazı başka ülkeler, korona aşısı hakkında “patent hakkı geçici olarak askıya alınsın” talebinde bulundu. Dünya Ticaret Örgütü bu talebi red etti. Dünya Af Örgütü de DTÖ’nü “eleştirdi”. Evet yoksul halklar adına dünya bilmemne örgütlerinin en önemli yaptırımı olan eleştirme hakkı kullanıldı yine. Saddam sadece eleştirilseydi Irak’ta acaba kaç insan hala yaşıyor olurdu? Neyse konumuz devletlerin hangi olaya ne tepki verdiği değil. Yasaların kimlerin haklarını koruduğu konumuz olabilir. Bazı konularda yasalar ortadan kalkabiliyor yine yasal güvence ile. İnsan hakları ihlali yaşanıyor denilerek Birleşmiş Milletler kararı ile ülkeler işgal edilebiliyor, milyonlar öldürülebiliyor, hükümetler değiştirilebiliyor. Ama patent hakkı geçici olarak bile kaldırılmıyor.
Dr. Jonas Salk ve Patent
Dr. Salk aşısına patent alsaydı çok zengin bir insan olabilirdi. Ama aşının üretimini sadece izin verdiği -patent bedelini ödeyen- yerler üretilebilecek ve sadece bunu üretenlerin belirlediği fiyatları ödeyenler alabilecekti. Bunun sonucu salgının çok daha uzun sürmesi ve binlerce çocuğun ölmesi demekti. Salgın hastalık için bulunan aşının patentli olması bir insan hakkı ihlali midir? Patentin kaldırılması serbest piyasaya müdahale midir, özel mülkiyetin ihlali midir? Bulunan aşıların içeriği patent sahipleri tarafından dünya ile paylaşılıp patent ortadan kaldırılsa şuan dünyanın her ülkesi bunları üretiyor ve halkına bedelsiz dağıtıyor olabilirdi.
Almanya’da 2 Türk kökenli bilim insanı, Özlem Türeci ve Uğur Şahin aşı buldu. Başarının erkeğe mal edilmesi tartışıldı, neden Türkiye’de bunu yapmadıkları tartışıldı, beyin göçü tartışıldı, Türkiye bu aşılardan alabilecek mi tartışıldı. Ama neden patentin kaldırılması tartışılmıyor. Bu iki bilim insanı neden Dr. Salk gibi davranmamış diye soramam. Kendileri de belli bir sözleşme dahilinde çalışıyor ve bu konuda söz sahibi olmayabilirler. Ama biz niye bir ya da iki insanın insafına bırakılıyoruz. 1954 senesinde Dr. Salk patent alsaydı, ABD bu patenti askıya alıp, Dr. Salk’a yaptığı araştırmaların bedelini ödeyerek Dr. Salk’ın sağladığı hızlı ve herkese ulaşılır aşı modelini gerçekleştirir miydi? Bugün gördüğümüz kadarıyla hayır. Yani Dr. Salk sadece aşıyı bularak değil, bir devletin elindeki yetkileri kullanmayarak binlerce çocuğun ölümüne neden olmasına da karşı çıkmıştır.
Muhasır Medeniyetler Seviyesi
Kanada, AB ülkeleri bizim için ulaşılması gereken muhasır medeniyetler seviyesi. Günümüz dünyası, muhasır medeniyet sahibi ülke vatandaşlarının hayatta kaldığı bir yer. Ama unutulmaması gereken bir durum var: Bu virüs Çin’de bir kişiden tüm dünyaya yayıldı. Tüm gelişmiş ülkeler vatandaşlarının hepsini aşılasa da aşı olmayan ülkelerden bu virüs yayılmaya devam edecek. Virüs ortadan kalkmadıkça mutasyona uğrayıp var olan aşıların da etkisiz kalma ihtimali var.
Bugün dünya üzerinde bir hastalık var, bu hastalığı yenecek aşı var ve hala ölen insanlar var. İleride aşının patentli olmaması durumunda ne kadar daha az insanın öleceği hesaplanacaktır. Keşke ileride ölen insan sayısı değil de Moderna, Pfizer gibi şirketlerin patent alsalardı ne kadar kazanacağı hesaplansa!